Şairler | Şiirler

Tanganika Roportajı (Mektuplar-10/03)

Geceleyin geç vakit havalandık Kahire`den
Uzakta, ta uzakta, kanadın ucunda ayrılığın kırmızı ışığı yanıyordu.
Yıldızları sımsıkı tuttum avucumda, uyudum.

İndik Hartum alanına sabah aydınlığında,
bulutsuz, ak bir aydınlık,
bir porselen aydınlığı,
porselen bir fincan zar gibi ince.

Alanda dev bir `Komet` vardı
Sudan Hava Yolları`nın.
Bir de bir spor uçağı sarı, kırmızı, minicik.
Neyin nesi anlayamadım.

Hartum hava istasyonu temiz.
Güneş serin serin yükseliyordu.
Oturdum karşısına paltomu omuzuma atıp.
Nerde olursam olayım, hapiste bile,
günlerim kulağıma müjdeler fısıldayarak başlar.
Sudanlılar güzel oluyor,
<>
işlenmişler abanoz ağacının en soylusuna
ak entarileri, ak örtüleri, ak sarıkları içinde.
Sudanlı subaylar dolaşıyor, ingilizce konuşuyorlar.
ve sarışın avcılar viski içiyordu.
Avcılar arslan avlamağa gelmişler ve pamuk avlamağa.
Tüfekleri naylon kılıflı.

Bir mızrak boyu yükseldi güneş.
Paltomu attım, çıkardım ceketimi.
Volkan gürültüleriyle havalandı `Komet`, uçup gitti Londra`ya.

Nerden bileceksin, kızım,
benim Osmanlılar bu kırmızı toprakta esircilik etti.
Kölelerin boyu iki metre,
bir de fil dişi, altın,
bir de vergi topladılar kadınların şalvarına kedileri sokup.
Bu usul belki hala yürürlüktedir Anadolu`da
Ama Anadolu köleleri kavruk kısacık.

Nazım Hikmet

 

Nazım Hikmet şiirleri

 

Populer Şairler