Şairler | Şiirler

Diyar-ı Bekir

Diyar-ı Bekir

“Ofis kavşağı meşhurdur” derler,
Ağustos ayında karpuzu yerler,
Havası sıcak diye şikayet ederler,
İnsanı sıcaktır Diyarbakır’ın.

Diyara geleli geçmişti yıllar,
Parlıyor bak yine gece yıldızlar.
Her akşam güneşi battığı anda,
Yüksek burçlar kalır yalnız dışarıda.

Akşam olunca caddeler sessiz,
İş yerleri kapanır, olur kimsesiz.
Derler ki “Diyarbakır’da taşlardadır giz”
Geç kalma, diyarı gel sen de gez.

Akşam oldu da uyumadım,
Diyarın sıcağına dayanamadım.
Sabah olunca uyanamadım,
Diyar-ı Bekir de geçer günlerim.

Okuyan anlar ki güzel şehirdir,
Kalbe sevgi dolu akan Dicle nehridir.
Bu şehrin etrafı surla çevrilidir,
Diyarbakır’ı bir gezen bir de gören bilir.

Gelip de görmeden yargıya varma,
Kulaktan duyduğuna sakın inanma,
Şayet gelir de kalırsan bir gün,
Gidip de methedersin Diyar’ı her gün.

Ofis, İskan evi, huzur evleri...
Gezip de görmeli büyük surları.
Yazın serin, kışın sıcak tutar bazalt taşları,
Gelip de görmeli Diyarbakır’ı.

Ofis semtinde sıralanır kadayıfçılar,
Yakar dilleri sıcağıyla künefeciler,
Dondurma ister, soğutursun dilini
Her dostun kadayıf yemektir Diyar’da dileği.

Gazi köşkünde sedire otur,
Anlayacaksın ki gerçek rahatlık budur.
Karşında Dicle Nehri, Hevsel bahçesi
Onların ahengi kavak sesleri.

On gözlü köprüde balık tutmalı,
Kırklar dağı kenarına mangal kurmalı,
Hele bir de kepçe ile tastan ayran içmeli,
Diyar-ı Bekir’den yollar geçmeli.

Akşam olunca aç kalırım sanma,
“Aman dışarı çıkma” diyene kanma.
Hele yolunu al da, var Dağ Kapı’ya,
Gelsin şişli ciğerler, bak tadına.

Ergani de vardır Zülkülf Peygamber,
Derler ki “Dualar kabuldür orada,
Yeter ki ziyaret et, var huzura
Duanı dillendir gönülden orada”

Şairin kalemine sığmaz bu şehir,
Kıyısında akar dertli bir nehir,
Bilmez ki kimseler Diyarbakır nedir,
Gelip de görülecek güzel bir şehir.

Arif Özel

 

Arif Özel şiirleri

 

Populer Şairler