Yaylam ve Yarim-3-
Yayla suları akar, şırıl, şırıl
O yârin cemali de pırıl pırıl
Yaylanın yeli eser, hışıl hışıl
O yârim de uyur, mışıl mışıl
Yaylamın dağları meşeli mi meşeli
O Leyla'm, bugün neşeli mi neşeli
Sarıçiçek Yaylaları karlı mı karlıdır
O Leyla'yı sevmek kârlı mı karlıdır
Yaylamın, lal-i güher arısı, balı var
Benim yarimin yemeni, çemeni var
O yârin Bayram isminde seveni var
Yaylamdan başka güzel, neresi var
O yaylam, sanki bir eczane deposu
O Leyla'm, sanki bir hazine deryası
Lal-i güherdir onun dokusu kokusu
Lal-i güherdir o yarin ekolü/dekoru
Yaylamın çiçekleri kokar, burcu burcu
Yâr fistan giymiş, turuncu mu turuncu
Leyla'nın var bana ezelden sevgi borcu
O yâr için tutarım, ben de sevgi orucu
Yaylamda kartallar yükseklerde uçarlar
Terkisiz atlar çayır çimenlerde koşarlar
Eriyen kar suları da nehirlerde coşarlar
Rahmet bulutları, itfaiyeci gibi koşarlar
Yaylamın suları, çelik gibi soğuk içilmez
Bin bir çeşit gülü, koklamadan geçilmez
Kekiği/ot çayları, kaynatılmadan içilmez
Yaylamla yabangüllerinden vazgeçilmez
Yağlı süttü/yoğurdunun tadına doyulmaz
Sebze ve meyvelerinin kabuğu soyulmaz
Harmanlanmış çiçek kokusuna doyulmaz
Nazarımda her ikisi de özdeştir, ayrılmaz
Onları anlatmaya ne kalem ne kelam yeter
Onlardan ayrı yaşamak, ölümden de beter
Bayram der ki; fazla söze hiç gerek yoktur
Beyhude aramayın, onlar gibi güzel yoktur
B. TUNCA/11.05.2000
Bayram Tunca
Bayram Tunca şiirleri